Türk Milleti'ni tarih sahnesinden silmek isteyenlerin iştahlarını kursaklarında bırakan, yeni ve güçlü Türk Devletinin kuruluşunun imzası olan Cumhuriyetimizin ilanının 96. yıldönümünü ilk günkü gibi büyük bir coşku ve heyecanla kutluyoruz.
Milli bayramlar,yakın tarihimizi bize anımsatmakta; başta ülkemizin kurtarıcısı ulu önder Mustafa Kemal ATATÜRK ve silah arkadaşları olmak üzere, tarihimizi yazanların zihnimizde canlı kalmasını ve gelecek nesillere aktarılmasını sağlamaktadır. Başka deyişle bayramlar, milli benliğimizin ve coşkumuzun canlı tutulması açısından bizler için büyük bir önem taşımaktadır. Bugün içinde bulunduğumuz koşulları daha iyi anlamak, çaresizlik duygusuna kapılmadan bu koşulları iyi değerlendirmek ve ülkemizi, milletimizi daha güzel günlere ulaştırmak için milli mücadele diye adlandırdığımız yakın tarihimize bakmak dahi yeterli olacaktır. Zira Kurtuluş Savaşı, Cumhuriyetin ilanı ve yapılan inkılaplar; tüm aşamalarında Mustafa Kemal ATATÜRK ve silah arkadaşlarının izledikleri strateji ve uygulamaları içinde günümüzde de geçerli olan çok sayıda dersi barındırmaktadır.
Hepimizin bildiği gibi Kurtuluş Savaşı çok zor şartlarda ve imkansızlıklar içinde verilmiş ve kazanılmıştır. Dünyanın en güçlü devletlerinden oluşan koalisyon ve onların destekleyip modern silahlarla takviye ettikleri diğer işgalci komşu devletlere karşı yapmış olduğumuz Kurtuluş Savaşı'nda karamsarlık bulutlarının ülkeye hakim olmasına izin verilmemiş,ATATÜRK'ÜN "Ya istiklal ya ölüm!" emri şiar edinilmiştir. Bu olumsuzluklardan yeni bir devlet çıkaran bir milletin evlatlarının bugün karamsarlığa kapılması için hiçbir nedeni yoktur. Bugün dünyanın en büyük ekonomilerinden birine, güçlü bir ordusuna sahipken hangi güç bizi karamsarlığa sürükleyebilir. Onun için başımız dik, mağrur ve geleceğe güvenle bakarak, ülkemizin daha yüksek düzeye birlik ve beraberlik içinde ulaşabilmesi için mücadelemizi kesintisiz sürdürmeliyiz. Mustafa Kemal ATATÜRK'ün gençliğe hitabesinde "vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkan ve şeraitini düşünmeyeceksin!.." sözleri de bize tarihimizden almamız gereken bu dersin özet ifadesidir.
Kurtuluş Savaşı'nın bize verdiği önemli bir başka ders, aceleci olmadan akıllı bir strateji izlenmiş olmasıdır. Atatürk, 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıkmış; Havza ve Amasya'da tamim yayınlamış, Erzurum ve Sivas kongrelerini toplamış, Ankara'da Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni kurmuş, bu arada düzenli ordu birlikleri oluşturulmuştur. Muharebeler için tüm bu hazırlıkların tamamlanması beklenmiştir. 19 Mayıs 1919'dan 9 Eylül 1922'ye kadar geçen yaklaşık üç buçuk yıllık süre içinde sonuç getirici karşı saldırılar ve zaferlerin üst üste alınması son birkaç ay içindedir. Gerekli hazırlıklar tamamlanıp, uygun ortam oluşturulması ve iç ve dış dengelerin bu hazırlıklarla birleştirilmesi Kurtuluşumuza ve Cumhuriyete giden yolu bize açmıştır.
Büyük Devlet Adamı Mustafa Kemal ATATÜRK ve silah arkadaşlarının daha yola çıkarken, halka güveni ön plana çıkarmaları ve Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni kurarak mücadeleye halkın her kesimini dahil etmelerinden de söz etmemek bugün mümkün olmaz. Kurtuluş mücadelesinde halka güvenerek yola çıkılmasından bugün mutlaka bahsetme gerekliliğinin önemli bir nedeni bugün Cumhuriyet Bayramı olmasıdır. Sonuçta Zafer halk ile birlikte kazanılmıştır.
Bunun ödülü olarak da yönetim padişahtan alınarak halka verilmiştir. Kısaca ülkemizin ve halkımızın değerlerini iliklerine kadar içselleştirdiği Cumhuriyet kurulmuştur.
Sevgili Öğrenciler
Atalarımızın çok zor şartlarda ve imkansızlıklar içinde yapmış olduğu milli mücadele sonrası kurmuş olduğu Cumhuriyeti korumak, ilerletmek ve gelecek nesillere aktarmak da bizlere düşen bir görevdir. Bu görevi yerine getirmek için yapmamız gereken tek şey, bize sağlanan imkanları en iyi şekilde değerlendirmektir. Gerek okul gerekse iş hayatında çok çalışarak, ülkemiz ve milletimiz için yeni ürünler yeni değerler meydana getirerek bu mücadelenin içinde yer almalıyız. Her konuda bilimin ışığında aklımızı kullanarak üstesinden gelemeyeceğimiz güç dünyada yoktur.
Bu duygu ve düşüncelerle, başta Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, Cumhuriyetimizin kurulmasında emeği geçen bütün istiklâl kahramanlarımızı, şehit ve gazilerimizi minnet ve şükranla anıyor, Gaziosmanpaşalı hemşerilerimizin ve bütün vatandaşlarımızın 29 Ekim Cumhuriyet Bayramını canı gönülden kutluyorum.
Numan HATİPOĞLU |
Gaziosmanpaşa Kaymakamı |